Düşük, hamilelik sırasında yaşanan ve dünya genelinde birçok kadını etkileyen doğum komplikasyonudur. Gebeliğin ilk 20 haftasında meydana gelerek fetüsün ölümü ile sonuçlanabilir.
Düşüğün Nedenleri
- Genetik Faktörler: Bazı genetik faktörler, doğumsal anormallikler ve kromozom bozuklukları, düşüklerin en yaygın nedenlerindendir. Genetik anormalliklerin neden olduğu düşükler genellikle gebeliğin erken dönemlerinde gerçekleşir.
- Hormonal Dengesizlikler: Hormonlardaki bir dengesizlik, özellikle progesteron seviyelerindeki azalma, düşüklere neden olabilir. Progesteron, hamileliği sürdürmek için önemlidir. Yeterli seviye korunamadığında, rahim içindeki doku dökülmeye başlar ve düşük gerçekleşebilir.
- Anatomi Sorunları: Rahimdeki polipler, fibroidler, septumlar ve çift rahim düşüklerin nedenleri arasında yer alır.
- Enfeksiyonlar: Bazı enfeksiyonlar düşüklere neden olabilir. Özellikle klamidya, listeria, toksoplazmoz ve sitomegalovirüs gibi enfeksiyonlar düşüklere neden olabilmektedir.
- Çevresel Faktörler: Çevresel faktörler, düşük riskini artırabilir. Bunlar arasında aşırı alkol ve sigara tüketimi, kötü beslenme, stres, kimyasal maruziyet ve radyasyon gibi faktörler yer almaktadır.
- Diğer Nedenler: Tiroid problemleri, diyabet, kan pıhtılaşma bozuklukları, bazı ilaçlar, rahim enfeksiyonları, rahimdeki tümörler ve servikal yetmezlik gibi tıbbi durumlar da düşüklere neden olabilmektedir.
Düşük nedenleri oldukça çeşitlidir ve gebeliğin ilk 20 haftası içinde meydana gelebilir. Gebelik öncesinde veya hamilelik sırasında bazı faktörlere dikkat ederek düşük riskini azaltmak mümkündür. Ancak, düşük her zaman önlenemez ve bazen sebebi bile bulunamayabilir. Bu nedenle, düşüklerle ilgili herhangi bir belirti veya endişe olduğunda, hemen bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.
Düşüğün Belirtileri
- Kanama: Gebelik döneminde kanama, düşük riskini artıran en önemli belirtidir. Bu kanama genellikle hafif-orta derecede olur ve kramp hissi ile birlikte gerçekleşir. Düşük sırasında kanama genellikle kahverengi veya pembe renklidir, ancak zamanla daha yoğun hale gelebilir.
- Kramp: Düşük sırasında kramp veya pelvik ağrılar yaşanabilir. Bu kramp genellikle, adet sancısı gibi hissedilir.
- Vajinal akıntı: Vajinal akıntıda değişiklikler yaşanabilir. Bu akıntı, normalden daha yoğun, kokulu veya renkli olabilir.
- Hamilelik belirtilerinde azalma: Mide bulantısı, göğüs hassasiyeti, yorgunluk ve idrara çıkma sıklığı yani gebelik belirtileri azalabilir veya kaybolabilir.
Düşük belirtileri her kadında farklılık gösterir hatta bazı anne adayları herhangi bir belirti yaşamadan düşük yapabilir.
Düşük Nasıl Teşhis Edilir?
Düşük teşhisi, belirtilerin yanı sıra bazı testler ve tıbbi görüntüleme yöntemleri kullanılarak yapılabilir.
- Ultrasonografi: Ultrasonografi, düşüğü teşhis etmek için en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Bu test, rahimdeki fetüsün görüntüsünü oluşturmak için kullanılır. Ultrasonografi ile rahimdeki fetüsün kalp atışları da kontrol edilebilir. Eğer kalp atışları yoksa, bu düşük olabileceğini gösterir.
- Beta hCG testi: Beta hCG testi, gebelik hormonu olarak da bilinen human koryonik gonadotropin (hCG) seviyelerini ölçmek için kullanılır. Düşük sırasında hCG seviyeleri normalden düşük hale gelir.
- Progesteron seviyeleri testi: Progesteron seviyeleri, düşük riskini belirlemede önemli bir rol oynar. Progesteron hormonu, gebelikte bebeğin büyümesini ve rahim duvarının kalınlaşmasını destekler. Düşük sırasında hormon seviyeleri normalden düşük olabilir.
- Düşük materyalinin incelenmesi:. Düşük materyali, kürtaj veya doğum sonrası parça olarak atılan dokuları içerir. Bu materyal, bebeğin veya plasentanın genetik bozuklukları veya enfeksiyonlar açısından durumunu incelemek için kullanılır.
- Laparoskopi: Nadir durumlarda, düşük teşhisi için laparoskopi gerekebilir. Laparoskopi, bir tüp aracılığıyla karın boşluğuna yerleştirilen bir kamera ile yapılır. Bu yöntem, rahim ve diğer üreme organlarının içini görüntülemek için kullanılır.
Düşük teşhisi, bir veya daha fazla yöntem kullanılarak yapılır. Tedavi, düşüğün nedenine ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, düşük belirtileri yaşayan kadınlar, bir sağlık uzmanına danışarak doğru teşhis ve tedavi planı için yardım almalıdır.
Düşük Sonrası Uygulanması Gerekenler
Düşük sonrası, kadınlar genellikle fiziksel ve duygusal açıdan zor bir süreç geçirirler. Bu süreçte, aşağıdaki adımlar, iyileşme sürecini kolaylaştırmak için yardımcı olur.
- Tıbbi takip: Düşük sonrası dönemde, doktorunuzun önerilerine uyarak düzenli olarak takip edilmelisiniz. Bu takipler, kan testleri veya ultrasonografi gibi testler yoluyla rahiminizin tamamen temizlendiğinden ve enfeksiyon riskinin azaldığından emin olmak için yapılır.
- İyileşme sürecine izin verme: İyileşme süreci, her kadın için farklıdır. Ancak, genellikle 2-4 hafta sürer. Bu süre boyunca, kendinize zaman tanıyarak ve gerektiğinde dinlenerek iyileşmenize izin vermelisiniz.
- Fiziksel aktivite: Düşük sonrası dönemde, ağır kaldırmaktan veya yoğun egzersiz yapmaktan kaçınmalısınız. Ancak, düzenli hafif egzersiz yapmak, iyileşme sürecine yardımcı olacaktır.
- Beslenme: Beslenmeye özen göstermek son derece önemlidir. Yeterli miktarda sıvı almak ve sağlıklı gıdalar tüketmek, iyileşme sürecini kolaylaştıracaktır.
- Duygusal destek: Düşük sonrası dönem, duygusal açıdan zor bir süreçtir. Bu nedenle, kendinize zaman tanıyarak ve ihtiyacınız olan destekleri almaya çalışarak bu süreci atlatabilirsiniz. Aile veya arkadaşlarınızla konuşmak, bir terapist veya destek grubu ile çalışmak gibi seçeneklerle duygusal desteğe sahip olabilirsiniz.