Gebelikte 33. Hafta
Sevgili anne adayları resmen koca bir 7 ayı geride bıraktınız. Bebeğinize kavuşmanıza artık çok az bir zaman kaldı. Ve şu anda karnınız artık iyice ağırlaştı. Bebeğiniz yaklaşık olarak 1800 – 2000 gram ağırlığında. Ortalama olarak bir ananas boyutunda diyebiliriz.
Bebeğinizin içeride yeri iyice daralmaya başladı. Bu yüzden artık yavaş yavaş doğum pozisyonuna gelmeye başlayacak ve genelde baş aşağı bir pozisyon alırlar. Tabi ki bu durum her zaman böyle olmaz. Sezeryan gerektiren durumlarda başka pozisyonda da kalabilir. Bunun kararı için henüz daha erken. İlerleyen haftalarda bebeğiniz baş aşağı pozisyonu alabilir.
Geçtiğimiz hafta size bu haftalardan sonra bebeğinizin içinde bulunduğu amniyon mayi bu haftadan sonra artmaz ve sabit kalır.
Sevgili anne adayları artık bebeğinizin duyu organları olması gerektiği gibi çalışıyor. Cildi biraz daha kalın bir hal aldı. Kemikleri biraz daha kalınlaştı. Kafatası kemikleri henüz birleşmedi bunun nedeni ise doğum sırasında bu kemiklerin birbiri üzerine kaymasıdır. Bu durum normal doğumun çok daha kolay olmasını sağlamaktadır. Bu kemikleri bebeğinizin başına dokunduğunuz zaman da hissedebilirsiniz. 
Bahsetmiş olduğumuz kemikler doğum gerçekleştikten hemen sonra birleşmez. Doğumdan bahsederken, doğum sonrasında bebeğinizin kafasının kule bu kısmının biraz uzadığını kule gibi olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Bu durum sizi korkutmamalı. Rahim kasılmalarının itici gücü nedeniyle bebeğiniz doğmaya çalışırken kafada uzama oluşur. Bu durum normaldir. Birkaç gün içerisinde bebeğinizin kafası normal halini alacaktır.
Sevgili anne adayları, sizi bu haftalarda ne çok zorlayan şeyler büyüyen karnınız olacaktır. Hareketleriniz, oturmanız kalkmanız kısıtlanıyor olabilir. Hareketlerinizde yavaşlama olabilir. Aynı zamanda büyüyen karnınız diyaframını yukarıya iter ve akciğerlerinizi sıkıştırır. Nefes alıp verme konusunda sıkıntı yaşayabilirsiniz. Kısaca açıklamak gerekirse solunum için ekstra çaba sarf etmeniz gerekir.
Bu belirttiğimiz sorunlar dışında bel ve sırt ağrılarınızda da bu hafta içerisinde artış olabilir. Kabızlık yaşayabilirsiniz. Daha önce ki bir çok haftada detaylı bahsetmiştik ama yine söylemekte fayda var. 2.5 – 3 litre kadar su tüketmeniz gerekiyor. Yeterli miktarda lifli gıda ile beslenmenizde oldukça önemli. Meyvelerin suyunu sıkıp içmek yerine iyice yıkayıp kabuğuyla ve posasıyla birlikte tüketmelisiniz. Düzenli ve sağlıklı beslenmenin yanı sıra hafif egzersizler yaparak hareket halinde olmanız kabızlık şikayetinizi azaltma konusunda etkili olacaktır.
Sevgili anne adayları kilo aldığınızı düşünerek öğün atlamayın ya da gereken miktardan daha az yemeyin. Bu son haftalarında bebeğiniz daha çok büyüyüp daha çok kilo alacaktır. Beslenirken ne yediğinize dikkat edin. Besin içeriği yüksek gıdalar tüketmeye özen gösterin. Ekmek, börek, makarna, hamur işleri, pasta, tatlı , yağ ve şeker oranı yüksek gıdalardan, paketli ve hazır gıdalardan uzak durun. Bu gıdaların hem besin değeri düşüktür hem de çok tüketmeniz halinde doğumdan sonra vermeniz gerekecek olan kilolar olarak size geri dönecektir. Bu haftalarda ne kadar çok yediğinize değil de ne yediğinize dikkat etmelisiniz.
Gebeliğinizin 33. haftasındayken barxton hicks adı verilen yalancı kasılmalarınız sizi korkutuyor olabilir. Gerçek sancı mı yoksa yalancı kasılmalar mı diye şüpheye düşüyor olabilirsiniz. Ancak endişelenmenize gerek yok. Bu kasılmalar sizi rahatsız ediyorsa ve arada olan farkı ayırt edemiyorsanız uzanın ve dinlenin. Şu an için sizi rahatlatacak bir duş alın. Eğer kasılmalar halen düzelmiyorsa ve düzenli aralıklarla geliyorsa o zaman doktorunuza haber vermeniz gerekebilir.
Yalancı kasılmalar aslında bir nevi sizi gerçek doğum kasılmalarına hazırlıyor. Doğumunuzun kendiliğinden başlaması o kasılmaları hissetmeniz son derece önemlidir. Çünkü bu sayede vücudunuz bu kasılmalarla birlikte bazı hormonlar salgılar. Oksitosin, endorfin ve prolaktin gibi hormonlar çok kıymetlidir. Neden kıymetli olduğu konusuna gelirsek prolaktin hormonu sütünüzün gelmesi için önemlidir. Doğum gerçekleştikten sonra bebeğinizi emzirebilmenizi saplar. Bu nedenle kasılmalar önemlidir. Belki sezeryan doğum yapan kadınlardan sütünün daha geç geldiğini duymuşsunuzdur. Sezeryan doğum yapan kadınlar bu kasılmaları yaşamadığından hormonlar salgılanmaz. Bu nedenle herhangi bir acil durum yoksa planlı yapılan sezeryan doğumlarda bile gerçek doğum kasılmaları başladıktan sonra ameliyatın yapılması savunulmaktadır. Bu sayede hormonlar salgılanır. Sağlıklı bir doğum gerçekleşir.