Gebelik zehirlenmesi olarak bilinen preeklampsi, gebeliğin son üç ayında meydana gelen bir durumdur. Bu rahatsızlıkta anne adayı, yüksek kan basıncı, idrarda bulunan proteinde artış ve bazen ödem gibi belirtiler yaşar. Gebelik zehirlenmesi, anne ve bebeğin sağlığı için ciddi bir risk oluşturabileceği için mümkün olan en kısa sürede tıbbi müdahale gerektirir.
Gebelik Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?
- Yüksek kan basıncı
- Protein idrarında artış
- Ödem
- Baş ağrısı
- Görme bozukluğu
- Karın ağrısı
Gebelik Zehirlenmesi Nedenleri Nelerdir?
Gebelik zehirlenmesinin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, aşağıdaki faktörlerin katkısı olduğu düşünülmektedir:
- İlk kez hamilelik geçiren kadınlar: Daha önce hiç gebelik geçirmemiş kadınlar, gebelik zehirlenmesi riski altındadır.
- Yaş: Hamileliğin ilerleyen yaşlarda olması, gebelik zehirlenmesi yaşanması ihtimalini artırır.
- Önceden mevcut tansiyon problemleri: Yüksek tansiyon veya hipertansiyon, gebelik zehirlenmesi riskini artırabilir.
- Böbrek hastalıkları: Gebelik öncesinde böbrek hastalığı bulunan anne adaylarında görülme ihtimali daha yüksektir.
- Diyabet: Hamilelikte diyabet varlığı, gebelik zehirlenmesi riskini artırabilir.
- Ailesel öykü: Daha önce ailesinde gebelik zehirlenmesi olan kadınlar, bu durumda daha yüksek risk altındadır.
- Çoklu gebelikler: Birden fazla bebek taşıyan anne adaylarında preeklampsi görülme oranı daha fazladır.
- Obezite: Vücut kitle indeksi yüksek olan kadınlar, gebelik zehirlenmesi riski altındadır.
- Geçmişte gebelik zehirlenmesi yaşamış kadınlar: Daha önce gebelik zehirlenmesi geçirilmiş olması, gelecekteki gebeliklerde bu durumla tekrar karşılaşma ihtimalini artırmaktadır.
Gebelik Zehirlenmesi Nasıl Teşhis Edilir?
Gebelik zehirlenmesi, bir doktor tarafından yapılan bir dizi testle teşhis edilir. Bu testler arasında kan basıncı ölçümü, idrar tahlili, kan testi ve ultrason bulunur.
Gebelik Zehirlenmesi Nasıl Tedavi Edilir?
Preeklampsi, bebeğin doğum tarihi yaklaşmaya başladığında yani son 3 aya girildiğinde takip edilmeye başlanır. Doğumu hızlandırmak için gerekirse sezaryen doğum yöntemi uygulanabilir. Bunun yanı sıra, aşağıdaki tedavi yöntemleri de kullanılabilir:
- Yatak istirahati: Hafif gebelik zehirlenmesi vakalarında, doktorlar evde yatak istirahati önermektedir.
- Bebeğin kalp atış hızının sık sık kontrol edilmesi: Gebelik zehirlenmesi teşhisi konulduktan sonra, doktorlar bebeğin kalp atış hızını düzenli olarak kontrol etmektedir.
- Kan basıncını düşüren ilaçların kullanılması: Preeklampsi vakalarında, uzmanlar kan basıncını düşürmek için bazı ilaçlar reçete edebilirler.
- Kan ve idrar değerlerinin düzenli takibi: Gebelik zehirlenmesi teşhisi konulan anne adaylarının, kan ve idrar değerleri düzenli olarak takip edilir.
- Bebeğin akciğer gelişimini hızlandırmak için steroid içerikli ilaçlar: Gebelik zehirlenmesi ciddi bir durum olduğunda, bebeğin akciğer gelişimini hızlandırmak için steroid içerikli ilaçlar reçete edilebilir.
- Annede nöbet görülmesini engellemek için magnezyum kullanımı: Preeklampsi, nöbetlerin oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle, uzmanlar annede nöbet görülmesini engellemek için magnezyum içerikli ilaçlar reçete edebilirler.
Tedaviler, vakaya özeldir ve her zaman hastanede yatmak gerekmeyebilir. Tedaviye erken başlanması, anne ve bebek sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Gebelik Zehirlenmesi Önlenmesi Mümkün Müdür?
Gebelik zehirlenmesi, önlenebilen bir durum değildir. Ancak, aşağıdaki adımlarla riski azaltmak mümkündür:
- Sağlıklı beslenme
- Düzenli egzersiz
- Doktor takibi
- Kan basıncını düzenlemek
Sonuç olarak, gebelik zehirlenmesi, gebeliğin son üç ayında görülen ve hem anne hem de bebeğin sağlığı için ciddi derecede risk oluşturan bir durumdur. Gebelik zehirlenmesi belirtileri fark edildiğinde, doktorla görüşerek gerekli tedavileri almak konusunda geç kalınmamalıdır.
Gebelik Zehirlenmesine Zamanında Müdahale Edilmezse Ne Olur?
Gebelik zehirlenmesinin sonuçları arasında erken doğum, bebekte büyüme problemleri, anne ölümü gibi ciddi sorunlar yer almaktadır. Bu nedenle, gebelik sürecinde doktor kontrolünün düzenli olarak yapılması, belirtilerin fark edilmesi halinde hemen doktora başvurulması son önemlidir.