Gebeliğin 17. Haftası
Gebeliğin 17. Haftasın da bebek yaklaşık olarak 130 gram ağırlığındadır. Bebeğin bu haftalar da ter bezleri oluşarak cildin altında bulunan yağ tabakası artış gösterir. Bu yağ tabakasının artması sonucu yağ dokusu depolanmaya başlayarak bebeğin vücut ısısı dengelenir. Bu sebepten dolayı hem bebek hem anne adayı daha hızlı kilo almaya başlar. Yenilen yemeklere ekstra bir dikkat gösterilmelidir.
Bu hafta da bebeğin eşi olan plasenta büyümeye devam ederken bebek kalsiyum depolamaya başladığı için vücudun her zamankinden daha fazla kalsiyuma ihtiyacı olur. Artık daha fazla kalsiyum içeren besinler tüketilmelidir.
Anne adaylarının gebelik sürecinde artık sık yaşanacak olan denge problemleri başlar. Bunun nedeni ise hamilelik süreci ilerledikçe bebeğin büyümesinden kaynaklı olan ağırlık merkezinin değişmesi sebebiyet verir. Vücut bu duruma uyum sağlarken zorlanabilir. Sırt ve bel ağrısı her zamankinden daha fazla olmaya başlar. Ağrıların geçmesi için bol yürüyüş tavsiye edilir. Fakat gebeliğiniz riskli bir dönemden geçiyorsa doktorunuz ne tavsiye ederse onu yapmak daha sağlıklı olacaktır.
Hamilelik süreci devam ederken diş etlerinde kızarıklık ve şişlik gibi hassasiyetler oluşur. Şekerli ve asitli yiyeceklerden uzak durulması gerekir fakat bunun aksine lif oranı yüksek besinler tüketmek, bol sıvı tüketmek diş sağlığı açısından oldukça faydalı olur. Diş sağlığına dikkat etmenin diğer yolu da gün de iki kez yumuşak diş fırçası ile florür içermeyen diş macunuyla dişleri fırçalamak iyi gelir.
Eğer hamileliğin bu sürecinde mide bulantıları devam ediyor, su içmekte zorlanıyor iseniz suyunuza nane yaprağı, zencefil ve bir dilim limon gibi ferahlatacak içerikler koyabilirsiniz. Bu sizin için daha kolay sıvı tüketmenizi sağlar. Aynı zaman da az sıvı tüketiyorsanız bunu idrarınızın renginden anlayabilir ve ona göre bir sıvı tüketimine başlayabilirsiniz.
Hamilelik sürecinde olan diş sorunlarını asla ertelemeyiniz. Bu hem sizin hem de bebeğin sağlığı için riske sebebiyet verebilir. Diş doktorunuza hamile olduğunuzu bildirir iseniz ona göre tedavi uygular. Çünkü hamile bireylerde kullanılan lokal anestezi ve antibiyotikler farklılık gösterir. Fakat estetik amacı ile yapılacak tedavileri ertelemek daha iyidir. 
Anne adaylarına geçtiğimiz zamanlar da üçlü test ve dörtlü testlerden bahsedilmiştir. Hamilelik sürecinin 11 – 14. Haftasında yapılan ikili test muayenesi kaçırıldı ise üçlü test ve dörtlü test yapılması uygun olacaktır.
Bu testlerin asıl amacı bebekte down sendromu (trisomi 21), spine bifida ve anensafali nöral tüp defekt riskini değerlendirmektir.
Üçlü testte kanda üçlü gebelik hormonuna bakılır. Beta HCG – AFB (Alfa Fetaprotein) ve estriol gibi değerler kontrol edilir.
Dörtlü testte ise kanda dört gebelik hormonuna bakılır. Beta HCG- AFB Estriol ve inhibin A değerleri kontrol edilir.
Üçlü testin down sendromunu tespit etme oranı %60 iken dörtlü testte bu oran %80’e çıkmaktadır. Bundan dolayı genel de dörtlü testin yapılması tercih edilir. Fakat bulunduğunuz yerdeki laboratuvar imkanına göre de karar verilebilir.
Bu tarama testinin sonucu yüksek riskli çıkarsa ve daha önce down sendromlu çocuğunuz olması durumunda ne yapılıyor?
Çıkan risk sonucuna göre %99 kesin tanı koyan amniyosentez ya da CVS’i yapılaması önerilir. Doktorunuz tüm risk ve sonuçlara göre sizi ayrıntılı olarak bilgilendirecektir. Hangisini yapılmasının daha uygun olduğuna eşiniz ve doktorunuz ile karar verilmesi uygundur.
Amniyosentez Nedir? Nasıl Yapılır? Riskleri Nelerdir?
Amniyosentez, bebeğin etrafını saran amniyon sıvısından örnek alma işlemine denir. Amniyosentezi yaptırmaktan bir miktar korkulabilir. Çünkü bu işlem yapılırsa bebeğin kaybedilme riski artar. Riskin artma sebebi girişimsel bir işlem olmasından kaynaklı bebeğin etrafını saran zar zarar görürse bebek kaybedilebilir. Bunun için karar aileye aittir.
Amniyosentez için en uygun olan dönem 16 – 20. Haftalar arasıdır. Karın steril bir madde ile temizlenerek ultrason eşliğinde ince iğne ile karına girilir. Yeterli olacak miktarda amniyon sıvısı enjektöre çekilir. Çekilen amniyon sıvısı acil olarak genetik laboratuvarına gönderilir. Bu sıra da bebek ultrasondan tekrar kontrol edilerek anne adayı bir süre dinlendikten sonra evine gönderilir.
Amniyosentez sonrası kasık ağrısı, su gelmesi, vajinal kanama, ateş ve kasılma gibi sorunlar çıkarsa doktorunuza acil olarak başvurunuz. Amniyosentezin kesin sonucu 3 hafta da belli olur. Bu test %99 oranında doğrulukla bebeğin kromozomları hakkında bilgi verir. Eğer bebekte kromozomsal bozukluk çıkarsa ailenin yasal olarak gebeliği sonlandırma hakkı vardır. Bu karar anne ve babaya aittir.
CVS- Koryon Villus Nedir?
Amniyosentez gibi kesin tanı koyan testlerden biridir. Amniyosentezin 16 – 20. Haftalar arası yapıldığı ve sonucunun 3 hafta içerisinde çıktığından yukarıda bahsetmiştik ve sonuca göre hamilelik sürecinin devamı istenmeyebilir. Bu sebepten dolayı 11 – 14. Haftalar da başka bir işlem olan CVS yani koryon villus örneklemesi yapılır.
Bu işlem ise bebeğin etrafını saran sıvıdan değil bebeğin plasentasında bulunan koryon villus kısmından bebeğe ait olan kromozomsal örneklerinin alınması ile yapılır. Yapılan testin sonucunda yüksek risk çıkarsa beklemeden yine 11 – 14. Haftalar arasında CVS yapılabilir. CVS’de de kesin sonuç 3 hafta içerisinde çıkmaktadır. CVS’nin amniyosentez işlemine göre asıl avantajı 16. Haftayı beklemeden kesin tanı konulabilmesidir.
Amniyosentez ve CVS aynı amaçla yapılsa da zaman farkı vardır. Bu da önemli bir zaman kaybını önler.
CVS de amniyosentez gibi karından işlemle yapılabilir aynı zamanda CVS vajinal yol ile de yapılabilir. Ultrason eşliğinde bebeğin plasentasından iğne yoluyla alınan genetik materyal örneğini hemen genetik laboratuvarına gönderilir ve amniyosentez işleminde olduğu gibi bebeği kaybetme riski vardır. Ayrıca çıkan sonuç yüksek risk oluşturuyorsa aile gebeliği yasal olarak sonlandırma hakkına sahiptir.
Bu işlemler her ne kadar risk oluştursa da deneyimli doktorlar sizin için en iyi olanı uygun görür.