Sonbahar ve kış aylarının gelmesi birlikte soğuyan havalar herkeste olduğu gibi hamilelerde de tedirginlik yaratabilir. Acaba grip olur muyum? Üşütür müyüm? Soğuk algınlığı geçirir miyim? gibi soruları akla getirebilir. Bu durumda ki tedirginliğin ana nedeni aslında hasta olmak değildir. Anne adayları haklı olarak bu rahatsızlıkların, bedenlerine bağlı yaşayan bebeklerine zarar verme ihtimalinden korkarlar. Aynı zamanda ‘‘hamilelikte ilaç kullanılmaz’’ yanılgısı da bu korkularını arttırır.
Halk arasında genelde grip ve soğuk algınlığı aynı anlamda kullanılır ve arasındaki farklar bilinmez. Öncelikle her ikisi de virüs kaynaklı hastalıklardır. Gripte bu duruma tek bir virüs neden olurken soğuk algınlığında 200 den fazla virüs çeşidi bulunur. Hatta bu nedenle grip aşısı bulunmasına rağmen soğuk algınlığı için bir aşı geliştirilmemiştir. Grip, soğuk algınlığına göre çok daha ağır geçer. Ateş, baş ağrısı, kaslarda ağrı, boğazda ağrı, öksürük gribin belirtileridir ve soğuk algınlığında çok sık görülmez. Burun tıkanıklığı ise diğer belirtilerden farklı olarak soğuk algınlığında sıklıkla görülür.
BEBEK ETKİLENİR Mİ?
Bu virüsler kan akışı yoluyla bebeğe geçmez ve anne rahmi bebeği korur. Annenin bağışıklığı güçlüyse kolay bir şekilde atlatılacaktır ancak annede bir bağışıklık problemi varsa , annenin ateşi 38 dereceyi aşıyorsa ve hastalık çok ağır seyrediyorsa, anne adayında oluşan stresle beraber bebeğin olumsuz etkilenmemesi için hızlı bir şekilde doktora başvurulmalıdır. Virüs bebeğe geçmez ancak ağır atlatılan bir gripte yada bunun zatürreye dönmesi durumunda anne olumsuz etkileneceği için bebekte olumsuz etkilenir. Erken doğum gibi riskler oluşabilir. Aynı zamanda gebeliğin son günlerinde annenin grip yada soğuk algınlığı yaşaması durumunda bebeğin doğumuyla beraber anne ile teması olacağı için anneden bebeğe bulaşması mümkündür.
GEBELER GRİP AŞISI OLABİLİR Mİ?
Grip aşısı canlı bir virüs içermediği için hem anne hem de bebek için tamamen zararsızdır. Anne adayları da, emziren annelerde rahatlıkla grip aşısı olabilirler. Gripten korunmanın bilinen en etkili yolu aşı olmaktır ancak hamileliğin ilk 3 ayında hiç bir ilaç kullanımı önerilmediği için mümkünse 3 aydan sonrasına bırakılmasında fayda vardır.
NASIL KORUNURUM?
Grip ve soğuk algınlığı bulaşıcıdır. Bu hastalıklara yakalanmamak için alınabilecek önlemler bulunmaktadır. Özellikle pandemi süreci ile birlikte hayatımıza giren maskeler aslında bu konuda bizlerin en büyük yardımcısı olmaya devam ediyor. Dışarıda ve kapalı alanlardayken maske kullanılması, hamileyken grip ve soğuk algınlığı geçirme olasılığını azaltmaktadır. Tabi ki kişisel hijyene de önem gösterilmeli ve gerekli olduğunda eller bileklere kadar, bol su ve sabunla yıkanmalıdır. Grip gibi viral enfeksiyonlar en çok okullarda çocuklardan birbirlerine taşındığı için ev içerisinde, okul çağında başka bir çocuk varsa onunda hijyenine özen gösterilmelidir. Hane içerisinde bulunan tüm fertler ellerini gerekli oldukça yıkamayı ihmal etmemelidir. Bu şekilde dışarıdan gelebilecek grip ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yolunda rahatsızlıklara neden olabilecek virüslerden korunabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı besinler tüketilmeli ve doktorun önerdiği vitaminler kullanılmalıdır.
ETKİLERİ NASIL HAFİFLETİLİR?
Tüm önlemlere rağmen grip yada soğuk algınlığına yakalanılması durumunda, hamileliğin ilk 3 aylık dönemi dışında doktorlar ağrı kesici, burun spreyi, boğaz pastili yada bazı grip ve soğuk algınlığı ilaçları verebilir. Bu dönemde antibiyotik genelde önerilmez. Bu ilaçlar virüsü yok etmekten ziyade virüsün vücutta yarattığı semptomları hafiflettiği için hastalığın geçmesinde başlı başına bir görev oynamazlar. İlaçlar haricinde de bu hastalıkların etkisini azaltacak yollar bulunmaktadır.
Bunlardan ilki bol sıvı tüketilmesidir. Elbette bunun çoğunluğu su olarak tüketmelidir ancak öksürüğü hafifletmek ve diğer etkileri azaltmak için limonlu sıcak su yada çorba gibi sıcak içeceklerde tüketilebilir. Hasta olunması durumunda dinlenmekte çok önemlidir. Hastalıkla birlikte yorulan bedeninize dinlenmesi ve kendini toplaması için zaman tanımalısınız. Özellikle kış aylarında havada ki nem oranı düşecektir. Evin ve odanın iyi nemlendirilmesi öksürük, burun ve boğaz akıntısı şikayetlerinde azalmayı sağlayacaktır. Bu dönemde tuzlu su ile günde birkaç kere gargara yapılması önerilmektedir. Tüm yapılanlara rağmen etkiler azalmıyor ve vücut sıcaklığı 38 derecenin üzerinde seyrediyorsa doktora başvurulmalıdır.