22 Haftalık Hamilelik

22

Gebeliğin 22. Haftası

Gebeliğinizin 22. haftası gelmiş olup bebeğinizin organları hızla gelişmeye devam etmektedir ve bebeğiniz daha hızlı kilo almaya başlamıştır. Bu hafta itibariyle bebeğiniz yaklaşık olarak 350 – 400 gram ağırlığındadır. 

Eğer bebeğiniz erkek ise bu haftadan itibaren bebeğinizin testisleri karın bölgesinden genital bölgeye inmeye başlamıştır ve bu 32. haftada tamamlanacaktır.

Bu dönemde artık her ne kadar bebeğinizin tüm organları doğum sonrasında hayatta kalabilmeleri adına hazır hale gelmiş olsa da bebeğiniz birçok sistemini karnınızdayken kullanmaz. Örneğin sindirim sistemi görevini plasenta üstlenmektedir ve doğumda bebeğin dışarıya çıkıp plasentadan ayrılması ile beraber bebeğinizin kendi sindirim sistemi devreye girmektedir.

Büyük ihtimalle artık bebeğinizin hareketlerini daha fazla hissetmeye başlamışsınızdır. Ancak bu haftalarda bebeğinizin hareketleri çok da istikrarlı değildir. Bu dönemde bebeğiniz canı istediğinde hareket eder, canı istediğinde hareketsiz durur ve bazen bir bakarsınız çok hareketlidir hatta sizi rahatsız dahi edebilir. Bu haftalarda hareketlerini çok fazla hissetmeye de bilirsiniz ama bu canınızı sıkmanız gereken bir durum değildir. Bebeğinizin hareketlerini esas olarak 28. haftadan itibaren takip etmeniz önemlidir. Tabii elinize bir saat alıp sürekli belli bir yere odaklanarak hareket saymanız sizi sadece gerer ve endişelendirir. Hareketlerde her zamankine göre azlık veya bir yavaşlama hissettiyseniz o zaman saymanız gerekebilir ama bu daha çok 28. haftadan sonra önemlidir.

Bu haftalarda artık karnınız iyice kendisini belli etmeye başlamıştır ancak henüz çok da büyük sayılmayabilir. Eğer ki ideal kilonuzda gebeliğe başladıysanız bu haftaya kadar ortalama olarak 5 – 6 kilo almış olmanız gerekmektedir. Bu gebeliğe başladığınız dönemki kilonuza bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir.

Bu dönemde dengeli ve sağlıklı beslenmeye, ihtiyacınızda fazlasını yememeye özen göstermelisiniz. Bol bol su içmeyi de ihmal etmemeli, yaklaşık 2 – 2.5 litre su tüketmeye çalışmalısınız. Çok su tüketmeniz gebelikte yaşayacağınız herhangi idrar yolu enfeksiyonlarını, baş ağrılarını ve rahim kramplarını azaltmada yardımcı olabilir.

gebelik uzmana sor

Her şeye ek olarak yine bu haftalarda gebeliğinizin ilerlemesiyle beraber rahminiz vücudun alt yarısında dönen kan akımına engel olarak varislere davetiye çıkarabilir. Yani bu haftalarda varis oluşumunuz başlayabilir. Bu sebeple uzun süre ayakta kalmamaya, egzersiz yapmaya ve her fırsatta bacaklarınızı kaldırarak dinlenmeye çalışarak bunun önüne geçmeye çalışmalısınız.

Daha önceki yazılarda bahsedildiği üzere yüzde, yanaklarda, burunda kelebek şeklinde cilt değişiklikleri, koyulaşmalar görülebilmektedir ve bu lekeler gebelik maskesi olarak isimlendirilmektedir. Bunun dışında bu koyulaşmalar koltuk altı, meme başları ve göbeğinizin ortasındaki dikey uzun çizgide yoğunluk göstermektedir. Bunun sebebi tam olarak bilinmese de gebelikte artan melanosit hücrelerinin yani pigment üreten hücrelerin salgıladığı melanin adlı hormonun bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu koyulaşma koyu tenli gebelerde daha belirgin seyretmekte olup gebeliğin başlarında başlamaktadır. Bu koyulaşmalar doğumdan sonra çoğu zaman geçmektedir ancak bazı kadınlarda geçmeyebilir ve kalıcı olabilir. Kalıcı olmasındaki en büyük etken ultraviyole güneş ışınlarıdır. Özellikle yüz bölgesinde çıkan gebelik maskesi ismiyle anılan lekeler ultraviyole ışınlara karşı çok duyarlıdır. Bu sebeple muhakkak en az 30 faktörlü güneş koruyucu kullanmalısınız.

Aynı zamanda artan cilt altı yağ dokunuz nedeniyle sivilcelenmelerinizde de artma görülebilmektedir. Ancak bu dönemde ne olursa olsun sivilce ilacı kullanmamalısınız çünkü bu sivilce ilaçlarının içerisindeki maddeler bebeğe en zararlı olan maddelerdir. Hatta bazı sivilce ilaçları kullanıyorsanız tedavinin bitiminden en az 3 ay sonra gebeliği düşünebileceğiniz söylenmektedir.

Sevgili anne adayları, gebelikte bebeğinize daha fazla kan sağlayabilmeniz için hem kan miktarınız hem de kalp atım hızınız artmaktadır. Bu sizde çarpıntı hissine neden olabilir. Bunun dışında kansızlığınız varsa ya da tiroit hormonunuz çok iyi çalışıyorsa yani hipertiroidiniz varsa bunlar da çarpıntı yapabilir. Gebelikte yaşadığınız bu çarpıntıların altında yatan bir neden yoksa durumun zararsız olduğu düşünülür ve sebebi kansızlığınız veya hipertiroidi ise tedavi edilerek çarpıntı azaltılabilir. Eğer bu çarpıntıyla beraber göğüs ağrısı şikâyetiniz, ritim bozukluğunuz, nefes darlığınız ve ailede genetik kalp hastalıkları mevcutsa muhakkak bir kardiyoloğa görünmelisiniz. 

Dünya sağlık örgütü kalp hastalıklarını gebelikte oluşturabilecekleri riske göre dörde ayırmıştır:

  1. Grup: Küçükken ameliyat olunmuş ve sonrasında takiplerde sorun yaratmamış küçük kalp delikleri ya da basit ritim bozuklukları gibi kalp hastalıklarıdır.
  2.  Grup: Genellikle gebelikte sıkı takip gerektiren ama ciddi sorunlarla karşılaşması beklenmeyen kalp hastalıklarıdır.
  3. Grup: Bu grupta hem anne hem bebeğin sağlığı tehlikededir. Ama gebe kalınırsa da gebeliği sonlandırmayı düşünmeyip iyi merkezlerde çok yakından takip edilmelidir.
  4. Grup: Bu grupta kesinlikle gebe kalınmasına izin verilmeyen ve gebe kalınırsa da hem annenin hem bebeğin sağlığı açısından gebeliğin sonlandırılmasının önerildiği kalp hastalıklarıdır.

Kısacası gebelikte kalp hastalığı olanlar yüksek riskli gebelik grubuna girmektedirler ve yakından takip edilmelidirler.

Bu haftalarda vücudunuzdaki ödem de gün geçtikçe artmaktadır ve ayaklarınızda da büyüme fark edersiniz. Eski ayakkabılarınız biraz küçük gelmeye başlayabilir, ayak numaranız 1 numara kadar büyüyebilir. Bu dönemde ayakkabı seçiminizin minik topuklu ortopedik olursa sizi rahat ettirecektir. Ayrıca ödemin yanında bacaklarınıza giren kramplar da şiddetlenebilir. Potasyum ve magnezyum içeren gıdalar tüketmeye çalışabilirsiniz.

 

 

Leave a Reply