Gebelikte 11. Hafta
Geçtiğimiz hafta embriyonik dönem bitmişti. Bebeğiniz artık fetüs olarak adlandırılıyor ve doğumuz gerçekleşene kadar da bu şekilde adlandırılacak.
Gebeliğinizin 11. haftasında bebeğinizin diyaframı tamamen oluştu. Solunum hareketleri başladı. Şu an etrafındaki amniyon sıvısını içine çekiyor. Doğum gerçekleştikten sonra bunu hava ile yapacak. Deri tabakası kalınlaştı. Önceden kısmen seçilebilen iç organları artık dışarıdan görülebilir durumda. İlk kıl kökleri kaşlarda ve ağız çevresinde oluşmaya başladı.
Bebeğinizin diş taslakları çenesinin üstünde belirmeye başladı. Her geçen gün kemikleri büyümeye devam ediyor. Kol ve bacak uzun kemikleri oluştu. Diz ve dirsek oluşarak eklemler şeklini almaya başladı.
Gebeliğinizin 11. haftasındayken bebeğiniz baş parmağını emmeye başladı. Etrafındaki amniyon sıvıyı yutuyor. Başını öne ve arkaya oynatabiliyor. Dilini hareket ettirebiliyor. Aynı zamanda çenesini açıp kapatabiliyor.
Bu hafta içerisinde bebeğinizin ses telleri de oluşmaya başlıyor. Eğer bebeğiniz kız bebek ise yumurtalıklarındaki yumurtalık sayısı hızlı bir şekilde artmaya başlar. Bu çoğalma 20. haftaya kadar sürecek. Enteresan olan kadınlarda yumurta hücresinin yalnızca anne karnında yapılmasıdır. Doğduktan sonra bu yumurta hücresinin yenisi yapılmaz. Her adet döngünüzde de doğumunuzdan bu yana yumurtalıklarınızda sessiz bir şekilde bekleyen yumurtalıklarınızdan biri olgunlaşıp kullanılırç
Bu haftada bir çok anne adayı kendisini daha enerjik hissedebilir. Çünkü genellikler bu haftadan sonra bulantılar yavaş yavaş azalmaya başlıyor. Ancak bu dönemde büyüyen rahim bağırsaklara baskı yapmaya başlar. Aynı zamanda artan hormonların sindirimi yavaşlatması sonucu hazımsızlık, kabızlık, mide yanması ve reflü görülebilir. Lifli gıdalar, kuru baklagiller tüketmeye ve bol bol sebze tüketmeye özen gösterin.
Yine bu haftada gebelikte artan östrojen hormonunun etkisiyle birlikte burun tıkanıklığı yaşanabilir. Bu durum oldukça normaldir. Ama burun tıkanıklığının yanında aynı zamanda ateş, baş ağrısı, geniz akıntısı, öksürük ve boğazda ağrı varsa doktorunuza başvurmanız gerekir. Burun tıkanıklığı sizi çok fazla rahatsız ediyorsa geceleri yatarken başınızı yüksekte tutun. Ilık bir dul alıp buharlı banyoda bekleyebilirsiniz. Eczanelerde satılan tuzlu burun damlalarını da doktorunuza danışarak kullanabilirsiniz.
Şu ana kadar hiç kilo almamış hatta gebelik öncesindeki kilonuzun altına düşmüş olabilirsiniz. Bunun için endişelenmenize gerek yok. Bulantılarınız azaldığı için bu dönemde iştahınız da artacaktır. Normal bir şekilde kilo almaya devam edeceksiniz. Ancak iki can besliyorum diye düşünerek yediklerinizi iki katına çıkarırsanız bu hem size hem de bebeğinize zarar verebilir. Artan kilo nedeniyle gebelik tansiyonu, gebelik şekeri gibi hastalıkların riskleri artar. Bu da bebeğinizin sağlıksız doğmasına neden olabilir. Doğum sırasında artan kilonuz doğum sonrasında geri veremeyeceğiniz kilolar olarak size dönebilir. Bu durumu kısaca açıklamak gerekirse ihtiyacınızdan daha fazla besin tüketmenize gerek yok.
Sağlıklı normal kiloyla gebeliğe başladıysanız gebeliğin ilk üç ayında çok fazla ekstra kalori ihtiyacınız olmaz. İkinci iç aylık dönemde 300- 400 kcal ve üçüncü üç aylık dönemde de 400-500 kcal fazladan kaloriye ihtiyacınız olabilir. Bu toplamda ortalama 40 haftalık bir gebelik döneminde 11 – 14 kg’dir. Ama çok zayıf ya da çok kilolu olarak gebeliğe başladıysanız durum değişir. Doktorunuzdan beslenmenizle ilgili detaylıca tavsiyeler alabilirsiniz.
Gebeliğin 11. haftasının bir diğer özelliği ise 11. – 14. hafta arasında yapılan ilk anomali taraması testi ikili tarama testidir. Gebelikte yapılması gereken en önemli ultrasonlardandır. Halk arasında zeka testi olarak da bilinir. Bu testte bebeğinizin tepe pop mesafesi ölçülür. Bebeğinizin ense kalınlığı ölüçülür. Burun kemiğinin olup olmadığına bakılır. Aynı zamanda bebeğinizin normal gelişip gelişmediğini saptamak, bu dönemde öngörülebilen organlarını kontrol etmek içinde yapılmaktadır. Ultrasonu yaptırdıktan sonra kan vermeniz istenir. Kanda iki hormona bakılmaktadır. Bu nedenle adı ikili tarama testidir. Bhcg ve Plazma Protein A yani PAPA değerine kanda bakılır. Bu yapılan ultrason ve kan testine annenin yaş faktörü de eklenerek bir sonuç çıkarılır. Aslında buna sonuç demek doğru olmaz. Çünkü bu testin sonucu sadece yüksek riskli ya da düşük riskli olarak yorumlanabilir. Yani bebeğiniz down sendromu açısından yüksek riskli ya da düşük riskli olup olmadığı sonucu çıkar. Ama bebeğinizin %100 sağlıklı ya da %100 sağlıksız olduğunu söyleyemez. Eğer yüksek risk çıkarsa tanı koyabilmek için ileri tanı teknikleri önerilir.