Doğum gerçekleştikten sonra hem anne hem de bebeğin doğum sonrası sağlık kontrolleri yapılır ve herhangi bir aksilik olmaması durumunda birkaç gün içinde taburcu işlemleri gerçekleştirilir. Bu süreden sonra bebeğin rutin kontrolleri için sıklıkla doktora yada sağlık ocağına gitmek gerekmektedir. Zorunlu olmasa da ilk bir yılda bebeğin boy-kilo takibi yapılması ve bu sürede gelişen bir rahatsızlık olup olmadığının anlaşılması için ayda 1 defa doktor kontrolü önerilmektedir. Doğumdan yaklaşık iki-üç gün sonra bebekte sarılık görülme olasılığının yüksek olması nedeniyle yaklaşık beşinci gününde sarılık için doktor kontrolüne götürülmesinde yarar vardır. Bu muayenelerde doktor bebeğin fiziksel olarak gelişimini takip ederken aynı zamanda stetoskop ile kalbini dinleyerek üfürüm olup olmadığını da kontrol eder. Peki nedir bu üfürüm?
Üfürüm Nedir?
Üfürüm, isminden de anlaşılacağı gibi kalpte duyulan bir üfleme sesidir. Doktor, stetoskop ile bebeğin kalbini dinlediğinde, kalp sesinin yanı sıra bu sesi duyabilir. Bebeklerin yaklaşık yüzde 80’inde üfürüm vardır ve bunların yarıdan fazlası masum üfürümlerdir. Bu sesler kalbin çalışması sırasında, kanın normal akışı esnasında oluşan doğal titreşimlerdir. Bebeklerin ve hatta çocukların göğüs duvarı yetişkinlere göre daha incedir. Üfürüm sesinin steteskop ile rahatlıkla duyulmasının nedenlerinden biride budur. Yaş ilerledikçe göğüs duvarı kalınlaşır ve sesler zamanla azalır hatta duyulmaz hale gelir. Doktorunuz aksini söylemedikçe bu konuda endişelenmenize gerek yoktur.
Üfürümün Çeşitleri Nelerdir?
Bebek ve çocuklarda duyulan çoğu üfürüm genellikle zararsızdır ancak patolojik üfürümlerle de karşılaşılabilmektedir. Patolojik üfürüm ve masum üfürüm arasında ki fark yapılan tetkiklerle anlaşılır. Burada tetkikler yapılırken üfürüm sesinin, kalbin çalışmasının hangi safhasında olduğu kontrol edilir. Bu sesler kalbin kasılması sırasında, kalbin gevşemesi sırasında yada sürekli gelebilir. Kimi daha şiddetli kimi ise daha az gürültülü olabilir. Bunların yanı sıra Akciğer Grafisi, Eko gibi ek tetkiklerde istenmektedir. Bu aşamada çocuk doktorunuz sizlere konuyla ilgili bilgi aktararak aydınlatacaktır.
Üfürüm Neden Olur?
Masum üfürümler birçok bebek ve çocukta görülür. Kalp atışının yetişkinlerden fazla olması, göğüs duvarının ince olması ve farklı etkenlere bağlı olarak karşılaşılabilmektedir. Patolojik üfürümler elbette birçok sebepten dolayı olabilir. Doktorlar tarafından, zararlı olabileceğinden şüphe edilen üfürümler için gerekli tetkikler yapılır. Patolojik üfürümler; kansızlık, zehirli guatr, damar veya kapak darlıkları, kapak yetmezliği, damar balonlaşması, romatizmal kapak hastalıkları, kalpte delik gibi doğuştan gelen kalp ve damar hastalıklarına bağlı olabilir.
Patolojik Üfürümün Nedenleri Nelerdir?
Üfürüme bağlı kalp rahatsızlıkları olması durumunda bebek ve çocuklarda yaygın olarak görülen bazı belirtiler vardır. Kalp, vücudumuz için hayati öneme sahiptir bu nedenle bir belirti tespit edildiğinde vakit kaybetmeden doktora danışılmalıdır.
Bebeklerde üfürüm olması durumunda; morarma, kendi ayında ki bebeklere göre büyümesinde gerilik, nefes alırken inleme, sık sık akciğerde enfeksiyon görülebilir. Çocuklarda ise; yaşıtlarına göre daha halsiz ve bitkin olma durumu, baygınlık geçirme, göğüste ağrı şikayeti görülebilir. Bu şikayetlerin erken yaşlarda fark edilmesi ve tedavi edilmesi çok önemlidir. Devam eden ve çözülmeyen bu sorunlar çocukların sonra ki hayatında büyük sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.
Üfürüm Nasıl Tedavi Edilir?
Üfürüm bir hastalık olmadığı için tedavi edilmesi de söz konusu değildir. İlk okul çağlarına kadar çocuklarda muayene sırasında masum üfürümün duyulması normaldir. Patolojik üfürüm söz konusu ise altta yatan nedene göre tedavi süreci değişiklik gösterir. Kalpte delik olması yada damar darlığı gibi durumlardan kaynaklıysa uygun cerrahi yöntem uygulanır. Bazen ilaç tedavisine de başvurulabilmektedir. Doktorunuz bu durumda sizi en doğru şekilde yönlendirecektir.
Bebeğinize patolojik üfürüm tanısı konulması durumunda, kalp veya damarlarında anomali varsa tedavisine hiç gecikmeden başlamalısınız. Zamanında fark edilip müdahalede bulunulması durumunda ilaçlı yada cerrahi olarak tedavi edilebilmektedir.