Gebelikte Bel Ağrısı

Gebelikte Bel Ağrısı, Kasık Ağrısı ve Baş Ağrısının Nedenleri Nelerdir, Nasıl Geçer?

Gebelikte bel ağrısı, kasık ağrısı ve baş ağrısı genelde görülen rahatsız edici durumlardan biridir. Hamilelik sürecinde vücudun bazı bölgelerinde ağrı hissetmek mümkündür. Vücut, yeni bir duruma alışacağı için önce ağrılarla kendini gösterir. Her ne kadar bu rahatsızlıklar normal görülse de anne adayının yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilemektedir.

Bel ağrısı, kasık ağrısı ve baş ağrısı farklı günlerde meydana gelebilir. Bu rahatsızlıkların yanında kendini gösteren farklı semptomlar da olabilir. Genelde bu semptom yorgunluk olarak karşımıza çıkıyor. Yorgun hisseden anne adaylarının yaşam kaliteleri düştüğü için bu durumdan psikolojik olarak da etkilenmektedirler. Kısacası bu rahatsızlıkların neden meydana geldiğini ve bu rahatsızlıklara karşı neler yapılması gerektiğini merak ediyor olabilirsiniz.  Aşağıda gebelikte bel ağrısı, kasık ağrısı ve baş ağrısının temel nedenleri belirtilmiştir:

Bel Ağrısı Nedenleri	Kasık Ağrısı Nedenleri	Baş Ağrısı Nedenleri
Hormonal Değişimler	İdrar yolu enfeksiyonu	Migren
Hamileliğin 3-9 aylık dönemi	Preeklampsi	Stres
	Düşük riski

1. Hormonal Değişimler

Gebelikte ilk 3 ay hormonal, fizyolojik ve psikolojik değişimlerin başlangıcıdır. Hormonal sebebler anne adayını birçok açıdan etkilemektedir. Bel ağrısının da bu dönemlerde yaşanması gözlemlenebilir. Vücudun yapısı yavaş yavaş değişmeye ve bazı hormonlar artmaya başladığı için bel ağrıları normaldir. Özellikle de pelvik bölgesindeki gevşemeler, eklemlerin sabitliğini azaltarak bel ağrısı olarak kendini gösterir. 

Hamileliğin bu dönemlerinde değişen vücut yapısına ek olarak stres de bel ağrılarını meydana getirmektedir. Yeni doğacak olan bebekle ilgili endişeler, duygu değişimleri ve benzeri stres ve kaygı durumlarının bel ağrılarını başlattığı görülmüştür. Vücudun ağırlaşması ve bele baskı uygulaması sonucunda da bu rahatsızlıktan daha da şikayetçi olunmaktadır. Bu durumda neler yapılmalıdır şeklinde sorular da söz konusu olmaktadır. Hamileliğin ilk 3 aylık döneminde meydana gelen bel ağrılarını azaltmak için şunları uygulayabilirsiniz:

• Kontrollü kilo alımına dikkat etmek 
• Sağlıklı ve düzenli beslenmek 
• Uygun duruş pozisyonu 
• Uykuda bel için sağlıklı yatış pozisyonu 
• Fizyoterapist eşliğinde egzersiz yapmak

1. Hamileliğin 3-9 Aylık Dönemi 

Gebelikte bel ağrısı ilk 3 ay görülebilen bir rahatsızlıkken geri kalan aylarda da görülmektedir. Özellikle de 3-9 ay arasında bu ağrılar daha şiddetli bir şekilde hissedilmektedir. Bu duruma neden olan yan faktörler de vardır. Kilo alımı başta olmak üzere ağırlık merkezinin değişmesi, kasların ayrılması, vücut duruş pozisyonu ve daha önceden var olan bel fıtığı rahatsızlığı bel ağrılarına neden olan diğer etkenlerdir. 

Bu etkenler hamileliğin 3-9 aylık döneminde kendini sıklıkla gösterirler. Kilo almanın sonucunda doğal olarak vücudun ağırlık merkezi değişir. Bu da vücudun dengesini bozarak ağrılarla ortaya çıkar. Bu süreçte d vitamini alımı da kas ve kemik ağrılarına neden olan önemli meselelerden biridir. D vitamini eksikliği sonucunda bel ağrıları meydana gelebilir. Hamileliğin 3-9 aylık dönemlerinde anne adayları bazı önerileri dikkate alarak bel ağrılarını azaltabilir. Bu öneriler şu şekildedir: 

• Kontrollü hareket ve egzersiz yapmak
• D vitamini değerlerinin kontrolü
• Kontrollü kilo alımına özen göstermek 
• Otururken bel boşluğuna destek vermek 
• Hafif tempoda yürüyüş yapmak
• Hekim desteği 

1. Preeklampsi

Gebelikte kasık ağrısı şikayetleri sıklıkla duyulmaktadır. Birçok nedene bağlı olan bu şikayetin diğer nedenlerinden biri de preeaklampsi durumudur. Gebelik zehirlenmesi olarak da adlandırılan bu rahatsızlık oldukça ciddidir. Bu rahatsızlık ciddi kronik hastalıklara neden olabileceği gibi yaşamı da tehlikeye atmaktadır. 

Dolayısıyla preeaklampsi rahatsızlığından şüphe duyulduğunda hemen doktora gidilmelidir. Bu rahatsızlık kendini bazı semptomlarla gösterir. Preeklampsi, yani gebelik zehirlenmesinde görülen semptomlar şu şekildedir:

• Kasık ağrısı
• Baş ağrısı 
• Bilinçte bozulmalar 
• Nefes darlığı 
• Güçsüz ve yorgun hissetme 
• Vücudun bazı bölgelerinde ödem
• Görmede bozukluklar 
• Anormal tansiyon değerleri 
• Karaciğer ve böbrekte işlevsel bozukluklar 

Bu tip semptomlar preeklampside yaygın olarak görülür. Bu rahatsızlığın tedavisi gebeliğin sonlandırılmasıdır. Yani bebeğin doğumunun uygun şartlar sağlandığında gerçekleştirilmesidir. Sonrasında ise doktor tarafından ilaç tedavisi uygulanmaktadır. 

1. İdrar Yolu Enfeksiyonu

Gebelikte kasık ağrısı en çok da alt karın bölgesinde görülür. İdrar yolu enfeksiyonu normal bireylerde görülen bir rahatsızlık olduğu gibi hamile kadınlarda da görülmektedir. Genelde ciddi bir probleme neden olmasa da meydana gelen ağrı anne adayını oldukça rahatsız edebiliyor. Genelde kasık ağrısıyla başlayan bu rahatsızlık idrarda yanma, yorgunluk, sık idrara çıkmak gibi yan semptomlar da eşlik etmektedir. 

Bu rahatsızlık kimi zaman çok fazla önemsenmese de erken doğum gibi olumsuz sebeplere yol açabilmektedir. Bunun için uzun süreli kasık ağrısı yaşıyorsanız ve idrar durumunuzda anormallikler yaşıyorsanız mutlaka doktorunuza başvurmalısınız. Buna ek olarak idrar yolu enfeksiyonundan korunmak için de bazı unsurları dikkate alabilirsiniz. Uzmanlar tarafından da gebelik döneminde idrar yolu enfeksiyonuna karşı önerilen tedbirler aşağıda verilmiştir:

• Günlük ihtiyaç olan 2,5 litre su mutlaka tüketilmelidir.
• Sağlıklı beslenmeye daha fazla dikkat edilmelidir. 
• İdrar geldiği an tutulmamalı ve hemen tuvalete gidilmelidir. 
• Genital bölge hijyenine dikkat edilmelidir.
• Özellikle de kışın ayağa çorap giyilmelidir.

1. Düşük Riski 

Gebelikte kasık ağrısı eğer çok şiddetliyse düşük riskinin nedenlerinden biri olabilir. Eğer bu risk varsa bazı semptomlar gözlemlenmektedir. Gebelikte düşük riski semptomları aşağıda verilmiştir:

• Şiddetli kasık ağrısı
• Vajinal kanama ya da lekelenmeler
• Bel bölgesinde şiddetli kramp hissetme 
• Yüksek ateş
• Bulantı
• Kusma

Eğer bu semptomların 2 ve fazlası görülüyorsa mutlaka kadın doğum ve hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Ne yazık ki düşük riskinde gebelik erkenden sonlanır. Annenin sağlığı gözetim altına alınır ve gerekli müdahaleler doktor tarafından yapılır. 

1. Migren

Gebelikte baş ağrısı, ilk dönemden itibaren görülebilen bir rahatsızlıktır. Anne adayı, bir baş ağrısı çeşidi olan migren rahatsızlığından muzdarip ise hamilelikte de bu rahatsızlığı yaşayabilir. Hatta hamilelik döneminde bu ataklar daha fazla artmaktadır. Bu da ne yazık ki anne adayının yaşam kalitesini aşağı çekerek keyifsiz hale getiriyor. 

Migrende normal bireyler doktorun vermiş olduğu ağrı kesicileri alarak ağrının hafiflemesini sağlıyor. Ancak hamile bir kadın doğum sürecinde ağrı kesicilerden uzak durmalı, bu tip durumlarda mutlaka doktora danışmalıdır. Eğer yeni bir anne adayıysanız ve migren rahatsızlığını doğal yöntemlerle geçirmek istiyorsanız şu önerileri dikkate alabilirsiniz:

• Kısa süreli bir uyku çekebilirsiniz. 
• Vücudu rahatlatmak için meditasyon ve yoga egzersizlerini uygulayabilirsiniz. 
• Rutin olarak hafif tempolu egzersizler yapabilirsiniz. 
• Vücudunuzu rahatlatmak için duş alabilirsiniz. 

1. Stres 

Stres, gebelikte baş ağrısı nedenlerinden bir diğeridir. Hamileliğin ilk periyodundan itibaren vücutta hormonal değişimler kendini göstermeye başlar. Stresin yanına kaygı ve ani duygu değişimleri de eklenince baş ağrıları ortaya çıkabilir. Baş ağrısıyla birlikte halsiz hissetmek de mümkün olabiliyor. 

• Stresin, kaygının ve benzeri duygu durumlarının neden olduğu baş ağrılarını önleyebilirsiniz. Bu konuda uzmanlar tarafından önerilen bazı alışkanlıklar söz konusudur. Bu alışkanlıklar aşağıda maddeler halinde verilmiştir:
• Düzenli uykuya önem verilmeli, uykusuzluk da baş ağrılarına neden olan diğer etkenlerden biridir. 
• Aç kalmamaya özen gösterilmeli, ana öğünler ve ara öğünlerde sağlıklı besinler tüketilmelidir. 
• Günlük 2,5 litre su mutlaka içilmeli, susuz kalmak da baş ağrılarına sebebiyet veren diğer etkenler arasındadır. 
• Sürekli kapalı alanda hareketsiz bir şekilde kalmamaya özen gösterilmeli, açık havada hafif tempolu yürüyüşler ara ara yapılmalıdır. 
• Meditasyon ve yoga gibi zihnen ve bedenen rahatlatan egzersiz çalışmaları günlük olarak yapılabilir.